Türkiye İhracatçılar Meclisi öncülüğünde 61 ihracatçı birliğiyle başlatılan milli ve yerli üretim seferberliği kapsamında 1 milyon adet maske ve 100 bin litre dezenfektan üretilerek kamu hastanelerinin ihtiyacına sunuluyor. Bu kapsamda hızla hareket eden İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından 100 bin litre dezenfektanın teslimatı gerçekleştirildi.
İKMİB üyesi üretici ve ihracatçı firmalardan sağlanan dezenfektanlar, Sağlık Bakanlığı yanı sıra, İstanbul Üniversitesi Çapa Hastanesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ve Türk Kızılayı’na teslim edildi.
Tüm insanlığı tehdit eden ve pek çok yönden yıkıcı sonuçlar doğuran COVID-19 salgınıyla mücadelede, yaşamın her alanına dokunan kimya sektörünün de hayati önem taşıdığını vurgulayan İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz bu süreçte; Türkiye’nin ihracattaki ikinci büyük sektörü olan kimya sektörünün birliği İKMİB olarak “ÖNCE SAĞLIK” anlayışıyla hareket ederek sorumluluğumuz gereği vatani bir görev daha üstlendik. İlk günden beri, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sağlık Bakanlığımız, Bakanlıklarımız ile Bilim Kurulumuzun aldığı kararlar ve tedbirler doğrultusunda, hızla sağlık sektörümüzün ihtiyaçlarını karşılamak için TİM’in öncülüğünde yeni bir üretim seferberliği başlattık. Gece gündüz demeden özveriyle çalışan tüm hekimlerimiz ve sağlık personelimiz için dezenfektan ve temizlik malzemeleri başta olmak üzere gerekli olan her türlü kimyasalların tedariğini İKMİB olarak sağlayacağımızı söyledik. Bu kapsamda, 100 bin litre dezenfektan ürününü Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere, İstanbul Üniversitesi Çapa Hastanesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ve Türk Kızılayı’na teslim ettik” dedi.
Tüm dünyada yaşanan bu zorlu süreçte İKMİB olarak imkanlarını hastanelerin kimyasal ihtiyaçları doğrultusunda kullanmaya karar verdiklerini belirten Pelister; “Birlik Başkanı ve ihracat yapan bir sanayici olarak ben de ihracatçılarımızın sıkıntılarını anlıyorum. Ama ülkemizde bir ateş varken bu ateşi söndürecek ürünleri ülkemizde kullanmamız çok önemli. Devletimizle tek vücut olarak, resmi makamlarımızın uyarılarını dikkate alıp, taleplerini harfiyen yerine getirmemiz gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu süreç bittiğinde açıklarımızı kapatmak, ihracatımızı artırmak ve ülkemizin ekonomisinin gelişmesi için daha çok çalışacağız. TİM Başkanımız Sayın İsmail Gülle’ye üretim seferberliği konusundaki katkılarından dolayı da çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Aylık 2,5 milyon litre dezenfektan üretme kapasitesi var
Dezenfektan üretiminde etil alkol kullanıldığını belirten Pelister, “İKMİB olarak girişimlerimiz sonucunda, sektörümüzün etil alkol ihtiyacının şeker fabrikalarındaki melastan üretilen biyoetanolün akaryakıtta %3 oranına kullanımı yerine, dezenfektan ve kolonya üretimine yönlendirilmesi konusunda önemli bir katkımız oldu. Bununla birlikte, alkol ithalatındaki gümrükte yaşanan sıkıntıların minimize edilmesi gerekiyor. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (TAPDK) alınan alkol ithalat izin süreçlerinin ve yurt içindeki firmalarımızın şeker fabrikalarından etil alkolün alınması ile ilgili izin süreçlerinin hızlandırılması, dezenfektan üretimin yapılabilmesi için çok önemli. Aylık 2,5 milyon litre dezenfektan üretme kapasitemiz bulunuyor. Bu kapasiteyi de şu an tam olarak kullanmamız gerekiyor. Hammadde ve ambalaj malzemelerinin tedariğinde tüm engellerin kalkması gerekiyor” dedi.
Dezenfektan alırken bunlara dikkat edin
Piyasada onlarca farklı dezenfektan ve merdiven altı üretim olduğunun da altını çizen Adil Pelister dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı;
-Dezenfektan ve maske gibi ürünlerin mutlaka güvenilir yerlerden alınması ve ürün takip sistemi (ÜTS) kaydı var mı diye kontrol edilmesi gerekiyor.
-Dezenfektan ürünlerin üzerinde etikette, Sağlık Bakanlığı’ndan alınmış ruhsatın tarihi ve numarası mutlaka olması gerekiyor.
-Üretim yeriyle beraber firmanın açık adresinin olması gerekiyor.
-Tüketiciler dezenfektan şişelerinin üzerinde yazılı bulunan adresleri arayıp kontrol edebilirler.
-Özellikle ruhsatının sorulması yani üretim izni olup olmadığının sorulması gerekiyor.
-El temizleyecek ürünlerde antiseptik olması gerekiyor.
-Bu ürünler belli bir fiyat politikası üstünden satılmaktadır, çok ucuz dezenfektan ürünleri tercih edilmemeli
-Bazı ucuz ürünler ciltte alerji, dökülme, aşınma ve kızarıklık gibi problemlere de neden olabilir.
- Evde Kaldık ama Umudumuz Arttı
- E-imzada Yüzde 205’lik Artış
- COVID-19 Salgınıyla Mücadelede Sağlık Endüstrileri İçin Fina...
- Sokağa Çıkma Kısıtlaması
- 1 Milyardan Fazla Android Cihaz Tehlike Altında
- COVID-19 Salgınına Karşı Türkiye’nin Direncini Artırmak
- Korona Virüs Sigorta Sektörünü Nasıl Etkileyecek?
- Türktraktör, Sağlık Çalışanları için Entübasyon ve Biyolojik...
- Tekstil Sektörü İçin Çıkış Formülü Döngüsel Ekonomi ve İnova...
- COVİD Biz Bize Etkinliğine Engel Olamadı
- McKinsey, COVID-19 Sürecinde Şirketlerin Direncini Artıracak...
- Online Olarak Gezebileceğiniz Yurtiçi ve Uluslararası Müzele...
- Borsa İstanbul %3 Kayba Rağmen, Günün En Az Düşen Borsaların...
- Satınalma Dergisi Mart Sayısı Yayınlandı
- Covid19 Sebebi İle Sözleşmelere Konulması Gereken Mücbir Seb...
- Satınalma Liderlerinin Öncelikleri - Mart 2020
- “Mobil İhracatı Kullanan Şirketler için Yurtdışı Pazarlarda ...
- 2020’de Dijital Pazarlamanın Yönünü Değiştirecek 6 Trend
- Karaca'dan Sağlık Çalışanlarına Destek Geldi
- “Evde Kal” Günlerinde Ambalaj Atıkları Evlerde Ayrı Biriktir...