Internet Explorer'ın eski bir sürümünü kullanıyor görünüyorsunuz. Bu site Internet Explorer 8 veya üstü ile daha iyi uyumludur. Sitemizi daha iyi keşfedebilmek için hemen tarayıcınızı güncelleyin.
‘Evden çalışma’ modeli sevildi, tatil planları ile iş kurma hayalleri ertelendi, birikim yapma planları başladı. Kariyer.net’in “HR Pulse” serisi kapsamında Curiosity ile yaptığı araştırma; Koronavirüs salgınının çalışma şekillerini kökten değiştirebileceğini ve dijital dönüşüm sürecini hızlandıracağını gözler önüne serdi.
Kariyer.net’in “HR Pulse” araştırma serisi kapsamında CURIOCITY iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Koronavirüs ve İş Hayatı” araştırmasının sonuçları açıklandı. Koronavirüs (COVİD-19) salgınının iş hayatına etkisini anlamak amacıyla gerçekleştirilen araştırmaya, 1.346 beyaz yakalı çalışan ve 570 İşveren/İK yetkilisi katıldı. Araştırma sonuçları çalışanların %65’inin Koronavirüs salgınıyla ilgili endişeli olduğunu ortaya koyarken; en çok endişe edilen ilk 3 başlık sırasıyla “aile bireylerinin sağlığı”, “aile büyüklerinin / yaşlıların sağlığı” ve “bireyin kendisinin sağlığı” olarak sıralandı. Araştırmaya katılan her 10 beyaz yaka çalışandan 5’i, bu süreçte şirketlerinin aldığı önlemleri yeterli bulurken, her 10 çalışandan 4’ü de bu önlemlerin iletişimini ve şirketin kriz yönetimini yeterli buldu.
İşverenlerin Koronavirüs salgınındaki yaklaşımları, işveren markalarında derin izler bırakabilir
Araştırmada ortaya çıkan çarpıcı sonuçlardan biri, çalışanların şirketlerine olan bağlılık seviyesi oldu. Araştırmaya katılan çalışanların %41’i bu süreçte şirketlerine olan bağlılıklarının arttığını söylerken, bağlılığının azaldığını söyleyenlerin oranı %30 olarak gerçekleşti.
Diğer yandan çalışanların şirketlerine ilişkin değerlendirmeleri alındığında; sadece %34’ünün şirket yönetimine güvendiği ortaya çıktı. Çalışanların %36’sı şirketlerinin yönetimine güvenmediğini, %33’ü ise şirketlerinin salgın sürecindeki tutumunun iş performanslarını olumsuz etkilediğini belirtti.
Diğer yandan “Bu zorlu bir dönemde şirketiniz motivasyonunuzu artırmak için ek uygulamalar yapıyor mu?” sorusuna, çalışanların %85’i “hayır” cevabını verdi. “Çalışan olarak bu dönemdeki haklarınızı biliyor musunuz?” sorusuna “hayır” diyenlerin oranının %70 olması da diğer bir çarpıcı sonuç olarak öne çıktı.
Evden çalışma, koronavirüse karşı alınan önlemler listesinde ikinci sırada
Araştırma sonuçlarına göre işverenlerin yarıdan fazlası ilk olarak hijyeni arttırma, evden çalışma, seyahatleri erteleme gibi koruyucu önlemler aldı. Araştırmaya katılan işveren yetkilileri, bu önlemleri takiben salgının ekonomik etkilerini sınırlandırmaya ve işin sürekliliğini sağlamaya yönelik önlemlerin artacağı yönündeki beklentilerini dile getirdi.
Araştırma; işyerlerinin %64 gibi büyük bir kısmının evden çalışma yöntemine geçtiğini ortaya koydu. Hem işverenlerin hem de adayların yaklaşık yarısı uzaktan çalışmanın ne kadar daha süreceğine dair bir tarih ön görüsünde bulunamazken, her iki kitlenin de %14’ü nisan sonunda ofislerine döneceklerini düşündüklerini iletti.
Araştırmaya katılan şirketlerin %70’inin alt yapısının salgın öncesinde de uzaktan çalışma sistemine uygun olmasına rağmen, sadece %24’ünün bu modeli salgından önce uygulamış olması dikkat çekti. Böylece nispeten daha uzun bir sürede gerçekleşmesi planlanan dijital dönüşüm sürecinin, salgınla beraber hızlanmış olduğu ortaya çıktı.
Evden çalışma karşıtları ile savunucularının ortak argümanı: Odaklanma ve motivasyon
Evden çalışma konusundaki görüşlerin; çalışanlar ile İK yetkililerini 3 kampa böldüğü görüldü. Evden çalışmanın daha verimli olduğunu düşünenler de, daha az verimli olduğunu düşünenler de odaklanma ve motivasyon ile ilgili nedenlerin ön planda olduğunu belirtti. Çalışanların yaklaşık yarısı evde ya da ofiste çalışmanın verimlerinde bir fark yaratmadığını belirtirken; evden çalışmanın daha az verimli olduğunu düşünen İK Yetkililerinin oranının çalışanlardan daha fazla olduğu görüldü.
Her 2 çalışandan biri evden çalışmanın kalıcı olmasını istiyor
Şirketlerinde evden / uzaktan çalışma önlemi alındığını söyleyen çalışanların, ofise dönme konusunda İşveren/İK yetkililerine kıyasla daha tedirgin oldukları görüldü. İşverenlerin %47’si ofise dönme konusunda tedirgin iken çalışanlarda bu oran %54 olarak gerçekleşti.
Diğer yandan çalışanların %47’si evden / uzaktan çalışma sisteminin salgın sonrasında da kalıcı hale getirilmesini istediğini belirtirken, %27’sinin bu konuda kararsız olduğu görüldü. Cevaplar, salgın sebebiyle değişmeye başlayan iş yapış şekillerinin, salgın sonrasında da hayatımızda olacağını ortaya koydu.
Çalışanların %81’i işverenlerinin fedakarlık yapmasını bekliyor
Hem İK Yetkilileri hem de çalışanların sadece 5’te biri salgın sonrasında çalışma şekillerinin aynı kalmasını beklediği görüldü. Görüşülen kişilerin yaklaşık %60’ı bir çok sektör için köklü değişiklikler beklediklerini belirtti.
Çalışanların ve İK yetkilerinin %60’ından fazlasının “Koronavirüs sürecinde hem çalışanın hem işverenin fedakarlık yapması gerektiği”’ne inandığı görüldü. Diğer yandan Çalışanların %81’i işverenlerinin fedakarlık yapmasını beklediğini belirtti.
Koronavirüs salgını tüketim, birikim ve kariyer planlarını değiştirecek
Araştırma; tatil planı gibi kısa vadeli harcamalar ile ev, araba sahibi olmak gibi yatırımların salgından ciddi anlamda etkilendiğini ortaya koydu. İş değişikliği, kendi işini kurma ya da kariyerini yurtdışında sürdürme planlarının da salgından etkilendiği görüldü. Salgının getirdiği belirsizlik daha çok kişinin birikim yapmaya pozitif bakmasına neden oldu. Söz konusu cevaplar salgın sürecinde ve sonrasında tasarrufların artacağını, tüketimde ise düşüş yaşanabileceğini gösterdi.