Dünyayı etkisi altına alan Yeni Koronavirüs (COVID-19), toplumu tehdit ediyor. Salgının ekonomik ve hukuki boyutları da gün geçtikçe daha fazla öne çıkıyor. Türkiye’de şimdi ve gelecek için daha iyi bir çalışma yaşamına liderlik etme vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren PERYÖN - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği, virüsün iş yaşamına olan hukuki etkisine dikkat çekmek adına bir webinar düzenledi.



Prof. Dr. Erdem Özdemir’in katılımıyla gerçekleştirilen “Koronavirüs Karşısında İşyerindeki Önlemlerin Hukuki Çerçevesi” konulu webinarda işverenlerin alacağı önlemler ve konunun iş ilişkilerine etkisi tartışıldı

24 Mart 2020, İstanbul;

Yargıtay’ın, yurtdışında çalışan bir işçinin kaptığı ‘H1N1 virüsü’ sonrası vefatını iş kazası olarak nitelendirmesi (Y.21 HD, 15.4.2019), Yeni Koronavirus (COVID-19) bakımından önem taşıyor. Çünkü böyle bir durumun, salgında çalışan sağlığı açısından gerekli önlemleri almayan işverenin sorumluluğunu doğurması muhtemel.

İşte henüz gündeme gelmeyen bu ve bunun gibi pek çok kritik nokta PERYÖN - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği çatısı altındaki PERYÖN Akademi tarafından düzenlenen “Koronavirüs Karşısında İşyerindeki Önlemlerin Hukuki Çerçevesi” konulu webinarda ele alındı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Öğretim Üyesi, PERYÖN 25. Dönem Yönetim Kurulu Hukuk Temsilcisi Prof. Dr. Erdem Özdemir’in katılımıyla düzenlenen webinarda; “İş sağlığı ve güvenliği bakımından alınması gereken hukuki tedbirler, Virüse yakalanmak iş kazası sayılabilir mi? Uzaktan çalışma, Kısa çalışma uygulamaları, Koronavirus karşısında ücretli ve ücretsiz izin uygulamaları, Çalışmaktan kaçınma hakkı” gibi pek çok farklı başlık irdelendi.

“Kurumların risk değerlendirmesi yapması önem taşıyor.”

Söz konusu tablonun işveren ve çalışan hakları gözetilerek hukuki olarak incelenmesinin önemine değinen Prof. Dr. Erdem Özdemir işletmelerin İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarını (İSG) acilen toplayarak, konuyu değerlendirmesi ve işyeri düzeyindeki önlemleri belirlemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Özdemir, “Yönetmeliğe göre; ‘…özel bir tedbiri gerektiren önemli hallerde kurul üyelerinden herhangi biri İSG kurulunu olağanüstü toplantıya çağırabilir. Bu konudaki tekliflerin kurul başkanına veya sekreterine yapılması gerekir. Toplantı zamanı, konunun ivedilik ve önemine göre tespit olunur…’ Buna göre, işletmelerin İSG kurullarını acilen toplamaları isabetli olacaktır. İSG kurulunda, işyeri özelinde önlemler belirlenmeli, riskli alan ve gruplar tespit edilmelidir. Örneğin yurtdışına giden çalışanların nasıl yönetileceği, yakın temas halinde çalışan kişiler, dışarıda çalışması zorunlu olan kişiler ve riskleri belirlenmelidir. İkinci olarak ise, alınacak önlemler tespit edilmelidir. Bu kapsamda, işyerinde dezenfektanların temini, maske gerekiyorsa kullanımı, yemekhane ve kafeteryaların servis sunumlarının gözden geçirilmesi gibi önlemler hayata geçirilmelidir. Risk değerlendirmesi ekibinin, Koronavirus kapsamında risk değerlendirmesi yapması önemlidir” dedi.

“Çalışanların yakın tehlike durumunda çalışmaktan kaçınma hakları vardır”

İşverenlerin çalışanlarını bilgilendirme zorunluluğuna dikkat çeken Özdemir, “İSG mevzuatına göre işverenin çalışanlarını olağan dışı durumlar ve tedbirler konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Yeni Koronavirus ile ilgili bilgilendirme notlarının hazırlanması ve çalışanlara duyurulması gerekmektedir. Burada da virüsün niteliği, nasıl bulaştığı, şüphe halinde neler yapılması gerektiği, işyerinde alınan önlemler çalışanlara aktarılmalıdır. Virüs riski olan ülkelere giden çalışanlar bakımından, işverenin interaktif biçimde hareket etmesi gerekmektedir. En az 14 günlük süre için çalışanın işyerinden izole edilmesi, süre sonrasında hekim onayı ile işe başlaması, eğer virüs bulaşan çalışan işyerine geldi ise, mutlaka bulunduğu yerlerin özel olarak temizlenmesi gerekir. Yurtdışına seyahat, çalışanın izin günlerinde çalışanın temel hakları kapsamındadır. Dolayısıyla, işverenin bu hakkı kaldırabilmesi ve yasaklayabilmesi mümkün değildir. Ancak işverenler, bu konuda tavsiyede bulunabilirler. Bu kapsamda riskli ülkelerin listesinin yayınlanması ve çalışanların bu ülkelere gitmemesinin tavsiye edilmesi, gidilmesi durumunda işyeri hekimine durumun bildirilmesi ve dönüşte de işyeri hekiminin tavsiyesine göre hareket edilmesi şeklinde süreç tasarımı yapılması isabetli olacaktır” dedi.

Salgının KVK Boyutu…

Sürecin KVK boyutuna da dikkat çeken Özdemir: “İşverenler termometre gibi ölçüm cihazlarıyla işyerinde testler uygulamak isteyebilirler. Sağlık verileri KVK mevzuatımızda özel nitelikte veridir ve işlenme süreçlerinde (kanunca öngörülen durumlarda) hekim veya aydınlatmaya dayalı açık rıza temelinde yapılması gerekir. İdeal olan, sağlık verileri konusunda, hekim tarafından işlenme yöntemidir. Kişisel verilerin işlenmesinde mutlaka ölçülülük ilkesine de uyulması gerekir”.

“PERYON iş yaşamına rehberlik etmeye devam edecek…”

Söz konusu webinar programını değerlendiren PERYÖN - Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz ise; “Global anlamda acı ve zorlu bir sınavdan geçiyoruz. Bu süreçte doğru adımları atmak kritik önem taşıyor. Türkiye’de çalışma hayatına katkı sunmak, koşulları herkes için daha iyi bir noktaya taşımak hedefiyle faaliyetlerini sürdüren bir dernek olarak bu zor zamanlarda da hem çalışanları hem de işverenleri konunun mevzuatı ile ilgili en doğru bilgilerle buluşturmak, rehberlik etmek için çalışıyoruz. Düzenlediğimiz webinar ile pek çok konunun gündeme gelmesine vesile olduğumuza inanıyorum. Bundan sonraki süreçte de salgının iş yaşamına etkileri konusunda bilgilendirmelerimize devam edeceğiz” dedi.
Bu kategorideki diğer içeriklere göz atın
Sektörel Gelişmeler
0 Reyting
Doğrulama kodunu değiştir
Resmi Yeniden Yükle